Aslında kitabı okumadan önce de bazı izlenimlerimi aktarmayı düşünüyordum fakat yeterli vakit bulamadım.O yüzden bu son paylaşımım da bundan da bahsedeceğim.
Kitabı ilk elime aldığımda kapak tasarımı gerçekten hoşuma gitti.Güzel buldum.İlk başta kitabın benim için sıkıcı olacağını düşündüm.Çünkü efsane tarzında yazılar çok hoşuma gitmiyor veya okumaktan keyif almıyorum da diyebilirim.Fakat kitap da İstanbul ile ilgili,yaşadığım şehirle ilgili,efsanelerin bulunması,kitabı sevmemdeki ve zevkle okumamdaki en büyük etken oldu.Daha önce elbette efsaneler okumuştum ama sadece efsanelerden oluşan bir kitap okumamıştım.Dolayısıyla bu da benim için bir ilk oldu.
Kitabı bitirdim.Bu kitabı herkesin okuması gerek diye bir şey demiyorum,fakat İstanbul'da yaşayan herkes bence okumalı.Bu kitabı okuyan kişilerin,mutlaka İstanbul'a bakış açıları değişecektir.Şahsen ben de öyle oldu.İstanbul artık gözümde,günümüzdeki her şehirde olduğu gibi araba seslerinin ve binaların bulunduğu bir şehir değil,çok değerli ve sahip çıkılması gereken bir şehir.
9 Ocak 2016 Cumartesi
MEHMED EMİN TOKADİ efsanesi (sayfa 148)
Efsanede İstanbul'un gönül sultanlarından Mehmed Emin Tokadi ile ilgili bir olay anlatılmış.Mehmed Emin Tokadi,I.Mahmud'un İran üzerine ordu gönderdiği sabah,gözleri kan çanağına dönmüş bir şekilde talebesi İshakzade Yahya Efendi'nin evine gitmiş.Kendisine hazırlanan odadan dışarı çıkmamış,öğrencisinin yemek teklifini de geri çevirmiş.Sonunda çıkıp Mahmud Han'ın zafere ulaştığını ve bu vakti ve tarihin bir yere yazılmasını söylemiş.Gerçekten de Sultan Mahmud'un zafere ulaştığı haberi o vakitte gelmiş.
İstanbul'un gönül sultanları bölümünde yer alan efsanelerde ki kişilerin gönül bağları ve Allah ile bağları güçlü olduğundan bu isimle anıldıklarını düşünüyorum.
İstanbul'un gönül sultanları bölümünde yer alan efsanelerde ki kişilerin gönül bağları ve Allah ile bağları güçlü olduğundan bu isimle anıldıklarını düşünüyorum.
AZİZ MAHMUD HÜDAİ efsanesi(sayfa 147)
Sultanahmet Camii'ne gittimde bir Aziz Mahmud Hüdai Türbesi'ni da ziyaret etmiştim ve her zaman da ederim.Gittiğim de Aziz Mahmud Hüdai'nin duvarda asılı bir sözünü gördüm.Aslında bu bir duadır.Aziz Mahmud Hüdai duasında ''Kabrimi ziyaret eden denizde boğulmasın...'' diye dua etmiş.Bu duasının bu hikayede anlatılan olayla alakalı olduğunu düşünüyorum.Bu yüzden de çok ilgimi çekti.
EYÜB SULTAN efsanesi(sayfa 136)
Fatih Sultan Mehmet'in,Ebu Eyyub El Ensari'nin kabrini bulmadan rahat edememesi ve ona güzel bir kabir yaptırmak istemesi çok güzel bir davranış.Eyüb Sultan'ın mezarını bulduklarında,Ebu Eyyüb el-Ensari yazması ve cesedin onca yıldır hiç bozulmamasını da Allah'ın bir mucizesi olarak düşünüyorum.Gerçekten ilginç.Fatih Sultan Mehmed'in hocasıyla şakalaşması da ilginç geldi.Demek ki ikisi arasında samimi bir bağ varmış.
SULTANAHMET CAMİİ'NİN ALTIN MİNARELERİ efsanesi(sayfa 126)
Efsanede I.Ahmed'in Sultanahmet Camii minarelerinin altından yapılmasını emri üzerine,bu kadar altının değerinin bütçeyi zorlaması ve Mimar Sedefkar Mehmed Ağa'nın da camiyi altı minareli yaparak yanlış anlamış gibi görünmesi ve padişahı üzmemesi anlatılıyor.
Mimar'ın yaptığı gerçekten ince bir davranış.Bu efsaneden Sultanahmet Camii'nin altı minaresinin hikayesini de öğrenmiş oldum.Camilerle ilgili efsanelerde,mimarların ince davranışları ve zekası gözüme çarptı.Özellikle Mimar Sinan,kendisiyle ilgili her hikayeyi okuduğumda beni çok etkiliyor.
İÇİNE HAÇ GİZLENMİŞ MERMER efsanesi (sayfa 119)
Kitabı ilk aldığımızda edebiyat öğretmenimiz bu efsaneden bahsetmişti.Sonunda kitabın bu sayfasına geldim.
Kanuni Sultan Süleyman ile ilgili dinlediğim her hikayede onunla ilgili merak duygum artmış ve ilgi duymuşumdur.Bu hikaye sonrasında da öyle oldu.Tabii ki bir dini inanç unsurunu ayaklar altına almak saygısızlık olarak görülebirir ilk başta,fakat Roma-German imparatoru Şarlken yaptığı üzerine bu gayet iyi olmuş.Gerçekten çok ilgi çekici ve akıllıca bir şey.
KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN'IN RÜYASI efsanesi (sayfa 118)
Efsanede Süleymaniye Camii'nin yapımı öncesinde Kanuni ve Mimar Sinan'nın gördüğü bir rüyadan bahsedilmiş.Bu olayı bir kaç gere duymuştum ve her seferinde de ilgimi çekmişti.Hz.Muhammed'in Kanuni Sultan Süleyman'ın rüyasına girmesi ve Mimar Sinan'ın da aynı rüyayı görmesi,ve Mimar Sinan'ın aynı rüyayı gördüğünü anlatmak isterken söylediği cümle de çok güzel.
Süleymaniye Camii'de gerçekten çook güzel bir yapı.Mimar Sinan eserlerinde gerçekten ustalığını konuşturmuş.
ŞEHZADE CAMİİ'NİN MİNARELERİNİN GÖZYAŞLARI efsanesi(sayfa 116)
Şehzade Camii'nin minarelerinde bazı gözyaşı sembolleri varmış.Mimar Sinan,Kanuni Sultan Süleyma'nın oğlunu kaybetmesi üzerine camiinin minarelerine bu sembolleri yaparak üzüntüsünü paylaşmış.
Mimar Sinan'ın bu yaptığı ilgimi çekti.Mimar Sinan'ın yaptığı camilerle ilgili bu şekilde bazı semboller olduğunu duymuştum.Selimiye Camii'ne bir gezim sırasında caminin içinde ve bulunduğu caddede ters lale motifleri vardı.Mimar Sinan bunları,camiiyi yapmak için araziyi istediği,arazi sahibi kanının ise bir türlü kabul etmediği hikayesini öğrendim.Kadın sonunda ikna olmuş,Mimar Sinan ise caminin bazı kısımlarına ters lale motifleri yaparak,arazi sahibi kadının ters davranışlarını simgelemiş.Gerçekten Mimar Sinan iyi ve eserlerini gerçek duygularıyla yapan bir mimar.
Mimar Sinan'ın bu yaptığı ilgimi çekti.Mimar Sinan'ın yaptığı camilerle ilgili bu şekilde bazı semboller olduğunu duymuştum.Selimiye Camii'ne bir gezim sırasında caminin içinde ve bulunduğu caddede ters lale motifleri vardı.Mimar Sinan bunları,camiiyi yapmak için araziyi istediği,arazi sahibi kanının ise bir türlü kabul etmediği hikayesini öğrendim.Kadın sonunda ikna olmuş,Mimar Sinan ise caminin bazı kısımlarına ters lale motifleri yaparak,arazi sahibi kadının ters davranışlarını simgelemiş.Gerçekten Mimar Sinan iyi ve eserlerini gerçek duygularıyla yapan bir mimar.
KAŞIKÇI ELMASI efsanesi (sayfa 112)
Kaşıkçı Elması'nın başından geçen olaylar çok ilgimi çekti.Onu ilk olarak bir kaşıkçının bulması ve adının burdan gelmesi de çok ilgimi çekti.Günümüzde de Topkapı Sarayı'nda bulunan bu taşı görmüştüm.Böyle bir efsanesinin olacağı hiç aklıma gelmezdi.Ama sonuç iyi olmuş.Bu kadar değerli bir taş insanların arasını bozmasındansa saraya getirilmesi daha iyi olmuş.
KAPALIÇARŞI'NIN ALTINDAKİ TÜNELLER efsanesi (sayfa 110)
Efsanede en çok ilgimi çeken Kapalıçarşı'nın altında olduğundan bahsedilen tüneller oldu.Bu tünellerden Marmara Denizi'nin altından geçip gitmesinden bahsedilmesi,günümüzde yapılan İstanbul'daki projeleri hatırlattı.Gerçekten bir merak duygusu uyandı içimde.Acaba bu dehlizler sadece Kapalıçarşı'nın değilde daha birçok yere giden labirentler şeklinde yapılmış mıydı?,ya da yapıldıysa günümüzde kapanmadan hala duruyor mudur?Gerçekten ilgi çekici.Kapalıçarşı'nın altındaki tünellerde atölyelerin bulunuyor olmasını da çok zekice buldum.


8 Ocak 2016 Cuma
AYASOFYA'NIN YAPIMI İÇİN GÖNDERİLEN İLAHİ HAZİNELER efsanesi (sayfa 98)
Ayasofya yapılırken kubbenin yapımına para yetmemesi sonucunde beyaz giymiş bir çocuğun kendisine istediği kadar katır verilmesi halinde altın getireceğini söyler.Çocuğa katırlar verilir.Çocuk altınları taşıyıp böyle devam edecekken İustinianos durumu ailesine söyler ve tılsım bozulur.
Aslında efsane Ayasofya gibi muhteşem bir mabedin masraflarının nasıl karşılandığı sorusuna halkın verdiği bir cevap niteliği taşıyor.

Ayasofya
Ayasofya
FATİH'İN TORUNLARINA VASİYETİ efsanesi (sayfa 83)
Fatih Sultan Mehmed'in keşiş attığı remil sonucunda ettiği dua ilgimi çekti.Bence Fatih Sultan Mehmet ''İstanbul'da edindiği yerleri yabancılara satanlar Tanrı'nın gazabına uğrasınlar'' şeklindeki duasında,İstanbul'un çok güzel bir şehir olduğunu üstü kapalı bir şekilde aktarmaktadır ve bunu yapanların başına kötülük gelmesini istemektedir.Çünkü İstanbul zor elde edilebilen bir şehirdir.
Kaydol:
Yorumlar (Atom)