''Yıldızdan geç Yunus,artık güneşe bak.''
Yunus,Konya'da cuma günü İplikçi Camii'nde,Mevlana'ın büyük kalabalık toplayan aşk sohbetinde Çelebi Faruk ile birlikte bulunur ve bu sözü bizzat Mevlana'nın ağzından işitir.Aslında bu bölümü hem bu sözden dolayı,hem de içerisinde Mevlana'nın bulunmasından dolayı değerlendirdiğimi söyleyebilirim.Mevlana sohbetinde bir çok konuya,ben duygusunun kötülüğüne değinmiştir fakat sohbetin ardından Yunus ile olan konuşmalarında söylediği bu söz Yunus için bir başkadır.
Yunus her ne kadar bu söz ile Mevlana'nın ne kastettiğini o anda düşünemese de,aslında bu sözün,onun kalan ömründe hayatına yön verecek bir söz olduğunu düşünüyorum.Bu söz ile ilgili yorumumu sizlerle paylaşmak istiyorum.
Bildiğimiz gibi Sitare vefat etti ve artık Yunus'un bu dünya yaşamında iken ona ulaşması çok zor.Allah'ın yoluna baş koydu.Sitare ise onun için dünyevi bir sevgi,bir aşk olarak geride kaldı.Söz gerçekten çok güzel bir derin mana içeriyor.Güneşten kastedilen aslında Allah'tır.Güneş bize en yakın olandır,diğer yıldızlardan en yakını dahi ise bize güneşten çok uzaktır.Şimdi anladınız mı sözün derinliğini?Aslında Mevlana'nın dediği şudur:''Artık Sitare sana çok uzak Yunus,Allah ise kullarına her daim yakındır.Her zaman onlarla beraberdir.Sitare ise sana arada bir ışığını gösteren bir yıldız olarak geride kalmıştır.''
Bu bölümde Mevlana'nın Mesnevi'sinden bahsedilmesi de dikkatimi çekti.Dergahta üç ciltinin bulunduğu ve iki cilt daha yazıldığı belirtilmiş ve kitabın bütünlüğüne çok güzel yerleştirilmiş.
Bir diğer husus da Mevlana'nın Yunus'a''Bana yan ama tütme dediler.Sana yan ve yandır.'' denilmiş demesi de,Yunus'un içinde barındırdıklarını anladığını gösteriyor.Aslında bu sözdeki derin mana anlaşılarak Yunus'un ileride yaşayacaklarının tahmin edilebileceğini düşünüyorum.Bu mana ile ilgili zihnimde bazı şeyler oluştu fakat umarım bunu ileriki bölümleri okuduktan sonra sizlerle paylaşabilir ve örnekler vererek daha iyi açıklayabilirim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder