19 Mayıs 2016 Perşembe

ÇELEBİ FARUK

  Tapduk Emre'nin Yunus'un dedesi Taybuga'dan ''...Taybuga, bir gün senin de bu eşiğe geleceğini bana kırk yıl evvel söylemişti Yunus.O yüzden sen bu eşikte 'Bizim Yunus' oldun.'' şeklinde bahsetmesi ve de Mevlana'nın yıllar önce Çelebi Faruk'a ''Sufilik yolunda hangi makama erişmişsem,şu Türkmen kocası Yunus'un ayak izini orada gördüm.'' demiş olması bu bölümde beni etkileyen,sanki kitabı okurken içimde birikmiş olan merakların bir anda çözüldüğü,kaybolduğu kısım oldu.Yani Yunus'un bu yollara düşeceği, ilerleyeceğini herkes bilir de bir kendisi mi bilmezdi?Yunus bu lafların ardından kendini kaybediyor ve kuyuya düşüyor.Bu çok normal elbette,bir insan bu lafları duyduktan sonra nasıl damarlarından kanı çekilmez,ne yaptığını nasıl bilebilir ki.
 Daha az önce aklıma gelen bir şey de şu oldu.Madem ki Yunus'un dedesi Tapduk Emre ile buluşmuş idi.Belki de Yunus babası onları terk etti sanırken,babası da bu yollardan geçmişti belki de.Yunus onların en çok cengaverliklerini bilip onlara özenirken, onların gönlünden geçenleri bilemezdi sonuçta.Hani Yunus düşünüyor ya acaba kendisinin dedesine ve babasına benzediği gibi İsmail'de bana benziyor mudur diye.Belki de İsmail'de ileride çıkacağı yolun çilelerini,şüphelerini yaşamaktadır şu anda,aynı bir zamanlar babasının yaptığı gibi ''Rençberlik'' yapmaktadır.

 Hazır bu düşüncelerimden bahsetmişken ikinci bölüm olan ''Derviş'' in son hikayesi olan Baybars ile ilgili yorumlarımı da sizlere söyleyeyeim zira bu son iki hikaye birbirinin tamamlayıcıları niteliğinde.
 
  ''Yarın yürüyebileceksin artık Yunus.''

  Tapduk Emre'nin bu sözü aslında çok manalı bir söz.Bu yürümek bedeni değil,gönlü yürütmek çünkü.Görüyoruz ki Yunus artık yolu tamamladı.Fakat bu yeni bir başlangıç aslında.Artık kendisi yandı,od ile pişti,şimdi de başka gönülleri od ile yandırmak ve pişirmek için yola çıkıyor.Tıpkı bir zamanlar Mevlana'nın kendisine söylediği gibi.Benlikten arındı,insanlara kendi benliğini değil,onların benliğini anlatmak için yola çıkıyor.''Şeyh Yunus'' olur.Tapduk Emre igsisini(asa) atar ve Yunus'a onu bulduğu yere dergahını kurmasını söyler.
  Dikkatimi çeken bir diğer kısım da burası oldu.Yunus diyar diyar dolaştı ve igsiyi Sarıcaköy'de buldu.Bir zamanlar çok farklı düşüncelerle çıktığı bu harabe yere,şimdi kendinden arınmış ve gönlünde mana dolu,''hakiki aşk'' ile donatılmış bir şekilde geldi.Bakalım Yunus gönlünün yandığı ateş ile eşiğine gelecekleri de tutuşturabilecek ve bu toprakları yeşertebilecek mi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder